Beni önemseyen bir Tanrı var mıdır? O’nun beni önemsediğini nasıl hissedebilirim?
Bu kadar kötü şeyler olurken Tanrı’ya nasıl inanabilirim?
Neden hayat bazen bu kadar zordur? Böyle zamanlarda nasıl güç bulabilirim?
Nasıl daha iyi bir insan olabilirim?
Ben öldükten sonra ne olacak?
İsa Mesih’in iade edilmiş sevindirici haberi, ruhumuzla ilgili önemli soruları cevaplamamıza yardım eder. Sevindirici haber aracılığıyla, ilahi kimliğimizi ve Tanrı’nın çocukları olarak sonsuz potansiyelimizi öğreniriz. Sevindirici haber bize umut verir ve huzur, mutluluk ve anlam bulmamıza yardım eder. Sevindirici habere göre yaşamak, hayatın zorluklarıyla yüzleşirken gelişmemize ve güç bulmamıza yardımcı olur.
Tanrı, çocukları için en iyi olanı ister ve bize en büyük kutsamaları olan ölümsüzlük ve sonsuz hayatı vermeyi arzular (bkz. Musa 1:39; Öğreti ve Antlaşmalar 14:7). O bizi sevdiği için, bu kutsamaları almamız için bir plan hazırlamıştır. Kutsal yazılarda bu plana kurtuluş planı, büyük mutluluk planı ve fidye ile kurtuluş planı adı verilir (bkz. Alma 42:5, 8, 11, 13, 15, 16, 31).
Tanrı’nın planında her birimiz ölümlülük öncesi hayat, doğum, ölümlü hayat, ölüm ve ölümden sonraki hayat boyunca bir yolculuk yaparız. Tanrı, biz öldükten sonra sonunda O’nun huzuruna dönebilmemiz ve tam bir sevince kavuşabilmemiz için, bu yolculuk sırasında ihtiyacımız olan şeyleri sağlamıştır.
İsa Mesih, Tanrı’nın planının merkezidir. İsa, Kefareti ve Dirilişi aracılığıyla, her birimizin ölümsüzlüğe ve ebedi hayata kavuşmasını mümkün kılmıştır.
Dünyadaki hayatımız boyunca, ölümlülük öncesi hayatımızı hatırlamayız. Ölümden sonraki hayatı da tam olarak anlayamayız. Fakat Tanrı, sonsuz yolculuğumuzun bu kısımlarıyla ilgili birçok hakikati vahiy etmiştir. Bu hakikatler bize hayatın amacını anlamamız, sevinç duymamız ve gelecek güzel şeylere dair umut duymamız için yeterli bilgi sağlar. Bu bilgi, yeryüzündeyken bize yol gösterecek kutsal bir hazinedir.
Öğretmek İçin Öneriler
Bu bölümde, öğretmeye hazırlanmanıza yardımcı olacak örnek bir özet sunulmaktadır. Ayrıca, kullanabileceğiniz soru ve davet örnekleri de bulunmaktadır.
Öğretmeye hazırlanırken, dua ederek her bireyin durumunu ve ruhsal ihtiyaçlarını göz önünde bulundurun. Neyi öğretmenin en faydalı olabileceğine karar verin. İnsanların anlayamayabileceği terimleri tanımlamaya hazırlanın. Dersleri kısa tutmayı unutmadan, ne kadar zamanınız olacağına göre plan yapın.
Öğretirken kullanacağınız kutsal yazıları seçin. Dersin “Öğretisel Temel” bölümünde birçok yararlı kutsal yazı ayeti yer almaktadır.
Öğretirken hangi soruları sormanız gerektiğini göz önünde bulundurun. Her bir kişiyi harekete geçmeye teşvik edecek şekilde davetler sunmayı planlayın.
Tanrı’nın vaat ettiği nimetleri vurgulayın ve öğrettiklerinize dair tanıklığınızı paylaşın.
Resim
görevliler bir aileye öğretiyor
İnsanlara 15-25 Dakikada Ne Öğretebilirsiniz?
Öğretmek için kurtuluş planıyla ilgili aşağıdaki ilkelerden birini veya birkaçını seçin. Her ilkenin öğretisel temeli, bu özetten sonra verilmektedir.
Ölümlülük Öncesi Hayat: Tanrı’nın Bizim İçin Olan Amacı ve Planı
Hepimiz Tanrı’nın ruh çocuklarıyız. O, bizi kendi suretinde yarattı.
Dünyaya gelmeden önce Tanrı ile birlikte yaşıyorduk. Biz O’nun ailesinin üyeleriyiz. O, her birimizi biliyor ve seviyor.
Tanrı, bu hayatta ve sonsuzlukta mutluluğumuz ve ilerlememiz için bir plan sağladı.
Ölümlülük öncesi hayatımızda, Tanrı’nın planını takip etmeyi seçtik. Bu, ebedi ilerleyişimizde bir sonraki adımı atabilmemiz için dünyaya gelmemiz anlamına geliyordu.
İsa Mesih, Tanrı’nın planının merkezidir. O, bizim ölümsüzlüğe ve ebedi hayata sahip olmamızı mümkün kılar.
Yaratılış
Tanrı’nın yönetimi altında, İsa Mesih dünyayı yarattı.
Adem ve Havva’nın Düşüşü
Tanrı’nın dünyaya gelen ilk ruh çocukları Adem ile Havva’dır. Tanrı, onların bedenini yarattı ve onları Aden Bahçesi’ne yerleştirdi.
Adem ile Havva yasayı çiğnediler, bahçeden kovuldular ve Tanrı’nın huzurundan ayrıldılar. Bu olaya Düşüş denir.
Düşüş’ten sonra, Adem ve Havva ölümlü oldular. Ölümlüler olarak öğrenebildiler, ilerleyebildiler ve çocuk sahibi olabildiler. Aynı zamanda acıyı, günahı ve ölümü de yaşadılar.
Düşüş, insanlık için ileriye doğru atılmış bir adımdı. Düşüş, bizim bu dünyada doğmamızı ve Cennetteki Baba’nın planında ilerlememizi mümkün kıldı.
Yeryüzündeki Hayatımız
Tanrı’nın planına göre, fiziksel bedenlere sahip olmak, öğrenmek ve gelişmek için dünyaya gelmemiz gerekiyordu.
Dünyada, inançla yürümeyi öğreniriz. Fakat, Cennetteki Babamız bizi yalnız bırakmadı. O, huzuruna dönmemize yardımcı olacak pek çok armağan ve rehber sağlamıştır.
İsa Mesih’in Kefareti
Her birimiz günah işleriz ve her birimiz öleceğiz. Tanrı bizi sevdiği için, Oğlu İsa Mesih’i bizi günahtan ve ölümden kurtarmak için yeryüzüne gönderdi.
İsa’nın kefaret amacıyla kurban oluşu sayesinde, affedilebilir ve günahlarımızdan arınabiliriz. Tövbe ettikçe, kalplerimiz daha iyiye doğru değişebilir. Bu da Tanrı’nın huzuruna dönmemizi ve tam bir sevince kavuşmamızı mümkün kılar.
İsa’nın Dirilişi sayesinde, hepimiz öldükten sonra dirileceğiz. Bu, her bir kişinin ruhunun ve bedeninin yeniden birleşeceği ve her birimizin mükemmelleştirilmiş, diriltilmiş bir bedende sonsuza kadar yaşayacağı anlamına gelir.
İsa Mesih teselli, umut ve şifa sunar. O’nun kefaret amacıyla kurban oluşu, O’nun sevgisinin nihai ifadesidir. Hayatta adil olmayan her şey İsa Mesih’in Kefareti aracılığıyla düzeltilebilir.
Ruhlar Alemi
Fiziksel bedenimiz öldüğünde, ruhumuz ruhlar aleminde yaşamaya devam eder. Bu, Diriliş’ten önce geçici bir öğrenme ve hazırlık durumudur.
İsa Mesih’in sevindirici haberi, ruhlar aleminde öğretilir ve biz büyümeye ve ilerlemeye devam edebiliriz.
Diriliş, Kurtuluş ve Yüceliş
Ruhlar aleminde geçirdiğimiz zamanın ardından Diriliş, ebedi yolculuğumuzun bir sonraki adımıdır.
Diriliş, ruhumuzun ve bedenimizin yeniden birleşmesidir. Her birimiz dirileceğiz ve kusursuz bir fiziksel bedene sahip olacağız. Sonsuza kadar yaşayacağız. Bu, Kurtarıcı’nın Kefareti ve Dirilişi’yle mümkün olur.
Yargı ve Görkem Krallıkları
Dirildiğimizde, İsa Mesih bizim yargıcımız olacaktır. Çok az istisna dışında, Tanrı’nın tüm çocukları bir görkem krallığında bir yere sahip olacaktır.
Hepimiz dirilecek olsak da, hepimiz aynı sonsuz görkeme sahip olmayacağız. İsa bizi ölümlü hayattaki ve ruhlar alemindeki imanımıza, işlerimize ve tövbemize göre yargılayacaktır. Eğer sadık kalırsak, Tanrı’nın huzurunda yaşamak üzere geri dönebiliriz.
İnsanlara Sorabileceğiniz Sorular
Aşağıdaki sorular, insanlara sorabileceğiniz sorulara dair örneklerdir. Bu sorular anlamlı görüşmeler yapmanıza ve karşınızdaki kişinin ihtiyaçlarını ve bakış açısını anlamanıza yardımcı olabilir.
Hayatın amacının ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Size mutluluk getiren şey nedir?
Hangi zorluklarda Tanrı’nın size yardım etmesine ihtiyacınız var?
Karşılaştığınız zorluklardan neler öğrendiniz?
İsa Mesih hakkında ne biliyorsunuz? O’nun hayatı ve görevi sizin hayatınızı nasıl etkiledi?
Sunabileceğiniz Davetler
Size öğrettiklerimizin doğru olduğunu bilmek için Tanrı’ya dua edecek misiniz? (Bkz. “Kavrayışı Öğretmek: Dua,” 1. dersin son bölümünde.)
Öğrettiğimiz şeyler hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu pazar bizimle Kilise’ye gelecek misiniz?
Mormon Kitabı’nı okuyup, bunun Tanrı’nın sözü olduğunu bilmek için dua edecek misiniz? (Belirli bölümler veya ayetler önerebilirsiniz.)
Gelecek ziyaretimiz için bir zaman kararlaştırabilir miyiz?
Resim
kurtuluş planı grafiği
Öğretisel Temel
Bu bölüm, sevindirici habere dair bilginizi ve tanıklığınızı güçlendirmek ve öğretmenize yardımcı olmak için çalışabileceğiniz öğreti ve kutsal yazıları sağlar.
Resim
galaksiler
Ölümlülük Öncesi Hayat: Tanrı’nın Bizim İçin Olan Amacı ve Planı
Bizler Tanrı’nın Çocuklarıyız ve Doğmadan Önce O’nunla Birlikte Yaşıyorduk
Tanrı bizim ruhlarımızın Babası’dır Bizler gerçek anlamda O’nun çocuklarıyız, O’nun suretinde yaratıldık. Her birimiz, Tanrı’nın bir çocuğu olarak ilahi bir doğaya sahibiz. Bu bilgi zor zamanlarımızda bize yardımcı olabilir ve elimizden gelenin en iyisini yapmamız için bize ilham verebilir.
Yeryüzünde doğmadan önce, Tanrı’nın ruh çocukları olarak O’nunla birlikte yaşadık. Biz O’nun ailesinin üyeleriyiz.
Resim
Başkan M. Russell Ballard
“Hepimizin şimdi ve sonsuza kadar paylaştığı, asla gözden kaçırmamamız gereken ve minnettar olmamız gereken önemli bir kimlik var. Bu, sizlerin ruhsal kökleri sonsuzlukta olan Tanrı’nın oğlu veya kızı olduğunuz ve her zaman da öyle olduğunuz anlamına gelir.
“… Bu hakikati anlamak, gerçekten anlamak ve kucaklamak, hayat değiştirir. Size kimsenin sizden alamayacağı olağanüstü bir kimlik kazandırır. Fakat bunun da ötesinde, size muazzam bir değer duygusu ve sonsuz değeriniz olduğu hissini vermelidir. Son olarak, size hayatta ilahi, asil ve değerli bir amaç sağlar” (M. Russell Ballard, “Children of Heavenly Father” [Brigham Young Üniversitesi bağlılık toplantısı, 3 Mart 2020], 2 speeches.byu.edu.
Dünyaya Gelmeyi Seçtik
Cennetteki Babamız bizi sever ve O’nun gibi olmamızı ister. O, yücelmiş bir fiziksel bedene sahip yüce bir kişidir.
Ölümlülük öncesi hayatımızda, Tanrı’nın bizim de O’nun gibi olmamız için bir planı olduğunu öğrendik. O’nun planının bir kısmı, cennetteki evimizden ayrılıp fiziksel bedenlere sahip olmak üzere dünyaya gelmemizdi. Ayrıca, Tanrı’nın huzurundan uzakta olduğumuz bir dönemde tecrübe kazanmamız ve imanımızı geliştirmemiz gerekiyordu. Tanrı ile beraber yaşadığımızı hatırlamayacaktık. Fakat Tanrı, O’nunla birlikte yaşamaya geri dönebilmemiz için ihtiyacımız olanı sağlayacaktı.
Hür irade veya seçme özgürlüğü ve yeteneği, Tanrı’nın bizim için olan planının önemli bir parçasıdır. Ölümlülük öncesi hayatımızda her birimiz Tanrı’nın planını takip etmeyi ve ebedi ilerleyişimizde bir sonraki adımı atabilmek için dünyaya gelmeyi seçtik. Buradayken büyümek ve sevinç yaşamak için birçok yeni fırsatımız olacağını anladık. Ayrıca, zıtlıklarla karşılaşacağımızı da anladık. Ayartılmaları, denemeleri, üzüntüyü ve ölümü yaşayacaktık.
Dünyaya gelmeyi seçerken, Tanrı’nın sevgisine ve yardımına güvendik. Kurtuluşumuz için O’nun planına güvendik.
Cennetteki Baba Bizi Fidye ile Kurtarması İçin İsa Mesih’i Seçti
İsa Mesih, Tanrı’nın planının merkezidir. Dünyaya gelmeden önce, Tanrı’nın huzuruna kendi başımıza dönemeyeceğimizi biliyorduk. Cennetteki Baba, O’na dönmemizi ve sonsuz hayata sahip olmamızı mümkün kılmak için, ilk doğan Oğlu İsa Mesih’i seçti.
İsa, bunu memnuniyetle kabul etti. O, yeryüzüne gelmeyi ve kefaret amacıyla kurban oluşu aracılığıyla bizi fidye ile kurtarmayı kabul etti. O’nun Kefareti ve Dirilişi, Tanrı’nın bizim için olan amaçlarının gerçekleşmesini sağlayacaktı.
Sevindirici Haber Konuları: “Ölümlülük Öncesi Hayat,” “Kurtuluş Planı”
Resim
okyanus üzerinde gün batımı
Yaratılış
Cennetteki Baba’nın planı, O’nun ruh çocuklarının fiziksel bedenler alacağı ve deneyim kazanacağı bu dünyanın yaratılmasını sağladı. İlerlememiz ve Tanrı gibi olmamız için yeryüzündeki yaşamımız gereklidir.
İsa Mesih, Cennetteki Baba’nın yönetimi altında dünyayı ve tüm canlıları yarattı. Daha sonra Cennetteki Baba, erkek ve kadını Kendi suretinde yarattı. Yaratılış, Tanrı’nın sevgisinin ve O’nun bizim gelişme fırsatına sahip olmamızı istemesinin bir ifadesidir.
Adem ve Havva, Cennetteki Baba’nın ruh çocuklarından dünyaya gelen ilk kişilerdi. Tanrı, onların fiziksel bedenlerini Kendi suretinde yarattı ve onları Aden Bahçesi’ne yerleştirdi. Bahçede masum bir şekilde yaşadılar ve Tanrı onların ihtiyaçlarını karşıladı.
Adem ile Havva bahçedeyken, Tanrı onlara iyiyi ve kötüyü bilme ağacının meyvesini yememelerini emretti. Eğer bu emre itaat ederlerse bahçede kalabileceklerdi. Ancak ölümlü hayatın zıtlıklarından ve zorluklarından ders alarak ilerlemeleri mümkün olmayacaktı. Üzüntü ve acıyı tecrübe edemedikleri için sevincin ne olduğunu bilemezlerdi.
Şeytan, Adem ve Havva’yı yasak meyveden yemeleri için ayarttı ve onlar da bunu yapmayı seçtiler. Bu seçimlerinden dolayı bahçeden kovuldular ve Tanrı’nın huzurundan ayrıldılar. Bu olaya Düşüş denir.
Düşüş’ten Sonra
Düşüş’ten sonra, Adem ve Havva ölümlü oldular. Artık masum bir durumda değillerdi, hem iyiyi hem kötüyü anlıyor ve tecrübe ediyorlardı. Bunlar arasında seçim yapabilmek için kendi iradelerini kullanabiliyorlardı. Adem ile Havva zıtlıklarla ve zorluklarla karşı karşıya kaldıkları için öğrenip ilerlemeyi başardılar. Acıyı tecrübe ettikleri için, sevinci de tecrübe edebiliyorlardı. (Bkz. 2. Nefi 2:22-25.)
Adem ve Havva, yaşadıkları zorluklara rağmen ölümlü olmanın büyük bir nimet olduğunu hissettiler. Bir nimet de çocuk sahibi olabilmeleriydi. Bu, Tanrı’nın diğer ruh çocuklarının yeryüzüne gelip fiziksel bedenler almalarının yolunu sağladı.
Düşüş’ün nimetleri konusunda, hem Adem hem de Havva sevinç yaşadı. Havva şöyle dedi, “Eğer bizim kabahatimiz olmasaydı, asla [çocuklarımız] olmayacaktı ve asla iyiyi ve kötüyü, fidye ile kurtuluşumuzun sevincini ve Tanrı’nın tüm itaat edenlere verdiği sonsuz hayatı bilmeyecektik” (Musa 5:11; ayrıca bkz. 10. ayet).
Sevindirici Haber Konuları: “Adem ve Havva’nın Düşüş’ü,” “İrade ve Hesap Verme Sorumluluğu”
Yeryüzündeki Hayatımız
Pek çok insan “Neden bu dünyadayım?” diye merak eder. Dünyadaki hayatımız, Tanrı’nın sonsuz ilerleyişimize yönelik olan planının önemli bir parçasıdır. Nihai amacımız, Tanrı’nın huzuruna dönmeye ve tam bir sevince kavuşmaya hazırlanmaktır. Aşağıda dünya hayatının bizi buna hazırlama yollarından bazıları özetlenmiştir.
Resim
bir oğlan gülümsüyor
Fiziksel Bir Beden Almak
Dünyaya gelmenin amaçlarından biri, ruhumuzun içinde barınabileceği fiziksel bir bedene sahip olmaktır. Bedenlerimiz, Tanrı’nın kutsal ve mucizevi eserleridir. Ruhumuzun yapamadığı pek çok şeyi, fiziksel bedenlerimizle yapabilir, öğrenebilir ve tecrübe edebiliriz. Ruhlar olarak ilerleyemediğimiz yollarda ilerleyebiliriz.
Bedenlerimiz ölümlü olduğu için acıyı, hastalığı ve diğer denemeleri tecrübe ederiz. Bu tecrübeler sabrı, şefkati ve diğer ilahi nitelikleri öğrenmemize yardımcı olabilir. Mutluluğa giden yolumuzun bir parçası olabilirler. Yapılması zor olduğunda doğruyu seçmek, çoğu zaman inanç, umut ve ilahi sevginin karakterimizin bir parçası haline gelmesini sağlar.
İradeyi Akıllıca Kullanmayı Öğrenin
Ölümlü hayatın bir diğer amacı da, irademizi akıllıca kullanmayı, doğru olanı seçmeyi öğrenmektir. İrademizi akıllıca kullanmayı öğrenmek, Tanrı gibi olabilmek için çok önemlidir.
Cennetteki Baba ve İsa Mesih bize neyin doğru olduğunu öğretir ve bizi mutluluğa yönlendirmek için emirler verir. Şeytan, kendisi gibi perişan olmamızı isteyerek bizi yanlış yapmamız için ayartır. Kendi irademizi kullanmayı öğrenmede gerekli olan, iyi ile kötü arasındaki zıtlıkla karşı karşıya kalırız (bkz. 2. Nefi 2:11).
Tanrı’ya itaat ettikçe gelişir ve O’nun vaat ettiği nimetleri alırız. İtaat etmezsek, O’ndan uzaklaşırız ve günahın sonuçlarına katlanırız. Bazen bunun aksi gibi görünse de günah işlemek nihayetinde mutsuzluğa götürür. İtaat etmenin nimetleri ve günahın etkileri çoğu zaman hemen belli olmaz veya dışarıdan görülemez. Fakat bunlar kesindir, çünkü Tanrı adildir.
Elimizden gelenin en iyisini yaptığımızda bile hepimiz günah işleriz ve “Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kalırız” (Romalılar 3:23). Bunu bilen Cennetteki Baba, O’na dönebilmemiz için bize tövbe etmemizin bir yolunu sağladı.
Tövbe, Fidye ile Kurtaranımız İsa Mesih’in gücünü hayatımıza getirir (bkz. Helaman 5:11). Tövbe ettiğimizde, İsa Mesih’in kefaret amacıyla kurban oluşu ve Kutsal Ruh armağanı aracılığıyla günahtan arınırız (bkz. 3. Nefi 27:16–20). Tövbe sayesinde sevinç yaşarız. Cennetteki Babamız’a giden yol bize açıldı, çünkü O merhametlidir. (Bkz. “Tövbe” 3. ders.)
İmanla Yürümeyi Öğrenin
Bu hayatın bir diğer amacı da ancak Cennetteki Baba’dan ayrılarak elde edilebilecek tecrübeyi kazanmaktır. O’nu göremediğimiz için, imanla yürümeyi öğrenmemiz gerekir (bkz. 2. Korintliler 5:6–7).
Tanrı, bu yolculukta bizi yalnız bırakmadı. Bize yol göstermesi, güçlendirmesi ve kutsallaştırması için, Kutsal Ruh’u sağladı. Ayrıca, kutsal yazıları, peygamberleri, duayı ve İsa Mesih’in sevindirici haberini de sağladı.
Ölümlü hayattaki tecrübemizin her parçası, sevinçler ve üzüntüler, başarılar ve aksilikler Tanrı’ya dönmeye hazırlanırken gelişmemize yardımcı olabilir.
Sevindirici Haber Konuları: “Ölümlü Hayat,” “Sıkıntılar”
İsa Mesih’in Kefareti
Adem ve Havva’nın Düşüş’ü nedeniyle, hepimiz günaha ve ölüme maruz kalırız. Günahın ve ölümün etkilerinin üstesinden kendi başımıza gelemeyiz. Cennetteki Babamız kurtuluş planında, Düşüş’ün etkilerinin üstesinden gelmemiz ve böylece O’na dönebilmemiz için bir yol sağladı. Dünya yaratılmadan önce O, İsa Mesih’i Kurtarıcımız ve Fidye ile Kurtaranımız olarak seçti.
Sadece İsa Mesih bizi günahtan ve ölümden fidye ile kurtarabilirdi. O, Tanrı’nın gerçek Oğlu’dur. Babasına tamamen itaat ederek, günahsız bir hayat yaşadı. O, Cennetteki Baba’nın isteğini yerine getirmeye hazırdı ve istekliydi.
Kurtarıcı’nın Kefareti, Getsemani’de çektiği acıları, çarmıh üzerinde çektiği acıları ve ölümünü ve O’nun Dirilişi’ni kapsıyordu. Kavranamayacak kadar acı çekti. O kadar çok acı çekti ki her gözeneğinden kan geldi (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 19:18).
İsa Mesih’in Kefareti, tüm insanlık tarihinin en görkemli olayıdır. İsa, kefaret amacıyla kurban oluşu aracılığıyla, Babası’nın planını işler hale getirdi. İsa Mesih’in Kefareti olmasaydı çaresiz kalırdık, çünkü kendimizi günahtan ve ölümden kurtaramayız (bkz. Alma 22:12–15).
Kurtarıcımız’ın kurban oluşu, Babası’na ve bize olan sevgisinin yüce bir ifadesiydi. Mesih’in “geniş ve uzun, yüksek ve derin” sevgisi kavrayışımızı aşar (Efesliler 3:18; ayrıca bkz. 19. ayet).
Resim
Çarmıha Gerilme, Harry Anderson
İsa Mesih Herkes İçin Ölümün Üstesinden Geldi
İsa Mesih çarmıhta öldüğünde, ruhu bedeninden ayrıldı. Üçüncü gün, ruhu ve bedeni hiç ayrılmamak üzere tekrar birleşti. Birçok insana görünerek etten ve kemikten ölümsüz bir bedeni olduğunu onlara gösterdi. Ruh ve bedenin bu şekilde yeniden birleşmesine Diriliş denir.
Ölümlüler olarak, her birimiz öleceğiz. Fakat İsa ölüme karşı zafer kazandığı için, yeryüzünde doğan herkes dirilecektir. Diriliş, Kurtarıcı’nın merhameti ve kurtarıcı lütfu aracılığıyla herkes için verilen ilahi bir armağandır. Her bir kişinin ruhu ve bedeni yeniden birleşecek ve her birimiz mükemmelleştirilmiş, dirilmiş bir bedende sonsuza kadar yaşayacağız. Eğer İsa Mesih olmasaydı, ölüm gelecekte bizim Cennetteki Baba ile bir arada var olabilme umutlarımızın hepsini yok edecekti (bkz. 2. Nefi 9:8–12).
İsa Günahlarımızdan Arınmamızı Mümkün Kılar
Mesih aracılığıyla alabileceğimiz umudu anlamak için adalet yasasını anlamamız gerekir. Bu, eylemlerimiz için sonuçlar getiren değişmeyen yasadır. Tanrı’ya itaat etmek olumlu sonuçlar getirir, itaatsizlik ise olumsuz sonuçlar getirir. (Bkz. Alma 42:14-18.) Günah işlediğimizde ruhsal olarak kirleniriz ve kirli olan hiçbir şey Tanrı’nın huzurunda yaşayamaz (bkz. 3. Nefi 27:19).
Resim
İsa Getsemani’de Dua Ediyor, Harry Anderson
İsa Mesih’in kefaret amacıyla kurban oluşu sırasında, O bizim yerimizde durdu, acı çekti ve günahlarımızın cezasını ödedi (bkz. 3. Nefi 27:16–20). Tanrı’nın planı İsa Mesih’e bizim adımıza aracılık etme, bizimle adalet arasında durma gücü verir (bkz. Mosiya 15:9). İsa Mesih’in kefaret amacıyla kurban oluşu sayesinde, tövbe etmek için inanç gösterirken, O bizim adımıza merhamet haklarını talep edebilir (bkz. Moroni 7:27; Öğreti ve Antlaşmalar 45:3–5). “Bu şekilde merhamet adaletin gereklerini yerine getirip onları güvenliğin kolları arasında [sarar]” (Alma 34:16).
Sadece Kurtarıcı’nın Kefareti armağanı ve tövbemiz aracılığıyla, Tanrı ile yaşamaya geri dönebiliriz. Tövbe ettiğimizde bağışlanır ve ruhsal olarak temizleniriz. Günahlarımızın getirdiği suçluluk yükünden kurtuluruz. Yaralı ruhlarımız iyileşir. Sevinçle dolarız (bkz. Alma 36:24).
Her ne kadar kusurlu olsak ve tekrarlayan bir şekilde yetersiz kalabilsek de, İsa Mesih’te içimizdeki başarısızlık, kusur veya günahtan daha fazla lütuf, sevgi ve merhamet vardır. Biz Kendisi’ne dönüp tövbe ettiğimizde, Tanrı her zaman bizi kucaklamaya hazır ve isteklidir (bkz. Luka 15:11–32). Hiçbir şey ve hiç kimse “bizi Rabbimiz Mesih İsa’da olan Tanrı sevgisinden sevgisinden [ayıramayacaktır]”(Romalılar 8:39).
İsa Ağrılarımızı, Sıkıntılarımızı ve Zayıflıklarımızı Kendi Üzerine Aldı
Kefaret amacıyla kurban oluşu aracılığıyla, ağrılarımızı, sıkıntılarımızı ve zayıflıklarımızı kendi üzerine aldı. Bu nedenle, O “bedene göre halkına zayıflıkları doğrultusunda nasıl yardım edeceğini” bilir (Alma 7:12; ayrıca bkz. 11. ayet). O, “Bana gelin” diye davet eder ve biz bunu yaparken bize rahatlık, umut, güç, bakış açısı ve şifa verir (Matta 11:28; ayrıca bkz. 29-30. ayetler).
İsa Mesih’e ve O’nun Kefaretine güvenirsek, O sıkıntılarımıza, hastalıklarımıza ve acılarımıza dayanmamız için bize yardım edebilir. İçimiz sevinçle, huzurla ve teselli ile dolabilir. Hayat hakkında adil olmayan her şey İsa Mesih’in Kefareti aracılığıyla düzeltilebilir.
Sevindirici Haber Konuları: “İsa Mesih,” “İsa Mesih’in Kefareti,” “Lütuf”
Resim
aile, mezarlığı ziyaret ediyor
Ruhlar Alemi
Birçok insan “Ben öldükten sonra ne olacak?” diye merak eder. Kurtuluş planı bu soruya bazı önemli cevaplar verir.
Ölüm, Tanrı’nın bizim için olan “merhamet dolu planının” bir parçasıdır (2. Nefi 9:6). Ölüm, varoluşumuzun sonu değil, sonsuz ilerleyişimizin bir sonraki adımıdır. Tanrı gibi olabilmek için ölümü tecrübe etmemiz ve daha sonra mükemmelleştirilmiş, dirilmiş bedenlere sahip olmamız gerekir.
Fiziksel bedenimiz öldüğünde, ruhumuz ruhlar aleminde yaşamaya devam eder. Bu, Diriliş ve Son Yargı’dan önce geçici bir öğrenme ve hazırlık durumudur. Ölümlü hayattan edindiğimiz bilgiler bizimle kalır.
Ruhlar aleminde, İsa Mesih’in sevindirici haberini kabul eden ve buna göre yaşayan insanlar, “Dinlenme Yeri [Cennet Bahçesi] denilen büyük bir mutluluk durumuna … kabul edilecektir” (Alma 40:12). Küçük çocuklar da öldüklerinde dinlenme yerine alınırlar.
Dinlenme yerindeki ruhlar, sıkıntı ve üzüntülerinden huzura kavuşurlar. Tanrı’nın işini yaparak ve başkalarına hizmet ederek, ruhsal gelişimlerine devam edeceklerdir. Ölümlü hayatları boyunca sevindirici haberi almamış olanlara bunu öğreteceklerdir (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 138:32–37, 57–59).
Ruhlar aleminde, yeryüzünde sevindirici haberi alamamış veya emirlere uymamayı seçen insanlar bazı sınırlamalarla karşılaşacaklardır (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 138:6–37; Alma 40:6–14). Fakat, Tanrı adil ve merhametli olduğu için onlar İsa Mesih’in sevindirici haberini öğrenme fırsatına sahip olacaklardır. Eğer bunu kabul ederler ve tövbe ederlerse, günahlarından fidye ile kurtarılacaktır (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 138:58; ayrıca bkz. 138:31–35; 128:22). Dinlenme yerinin huzuruna kabul edileceklerdir. Ölümlü hayat ve ruhlar aleminde yaptıkları seçimlere bağlı olarak, en sonunda bir görkem krallığında yer alacaklardır.
Tanrı’nın planı gelişmemizi ve sonsuz yaşama kavuşmamızı mümkün kılar. Ruhlar aleminde geçirdiğimiz zamanın ardından Diriliş, bu gelişimdeki bir sonraki adımımızdır.
Diriliş, bedenimizin ve ruhumuzun yeniden birleşmesidir. Her birimiz dirileceğiz. Bu, Kurtarıcı’nın Kefareti ve Dirilişi’yle mümkün olur. (Bkz. Alma 11:42–44.)
Dirildiğimizde, her birimiz acılardan ve hastalıklardan arınmış, mükemmel bir fiziksel bedene sahip olacağız. Ölümsüz olacağız, sonsuza kadar yaşayacağız.
Kurtuluş
Hepimiz dirileceğimiz için hepimiz fiziksel ölümden kurtulacağız veya kurtuluşa kavuşacağız. Bu armağan bize İsa Mesih’in lütfu aracılığıyla verilmiştir.
Ayrıca adalet yasasının günahlarımız için gerektirdiği sonuçlardan da kurtulabilir veya kurtuluşa kavuşabiliriz. Bu armağan aynı zamanda biz tövbe ettiğimizde İsa Mesih’in erdemleri ve merhametiyle de mümkün olur. (Bkz. Alma 42:13–15, 21–25.)
Yüceliş
Yüceliş veya sonsuz yaşam, göksel krallıktaki en yüksek mutluluk ve görkem durumudur. Yüceliş, koşullu bir armağandır. Başkan Russell M. Nelson şöyle öğretti: “Bu liyakat koşulları arasında Rab’be iman, tövbe, vaftiz, Kutsal Ruh’u alma ve tapınağın kutsal törenlerine ve antlaşmalarına sadık kalma yer alır” (“Kurtuluş ve Yüceliş,” Ensign veya Liyahona, Mayıs 2008, 9).
Yüceliş, Tanrı ile ebediyen sonsuz ailelerde yaşamak anlamına gelir. Bu, Tanrı ve İsa Mesih’i tanımak, Onlar gibi olmak ve Onlar’ın sahip oldukları hayatı tecrübe etmektir.
Not: Görkem krallıkları hakkında ilk kez öğretirken, kişinin ihtiyaçlarına ve anlayışına göre temel düzeyde öğretin.
Dirildiğimizde, İsa Mesih bizim adil ve merhametli yargıcımız olacaktır. Çok az istisna dışında, her birimiz bir görkem krallığında bir yere sahip olacağız. Hepimiz dirilecek olsak da, hepimiz aynı sonsuz görkeme sahip olmayacağız (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 88:22–24, 29–34; 130:20–21; 132:5).
Ölümlü hayatları boyunca Tanrı’nın yasalarını tam olarak anlama ve bunlara uyma fırsatına sahip olamayan kişilere, bu fırsat ruhlar aleminde verilecektir. İsa herkesi inancına, işlerine, arzularına ve ölümlü hayattaki ve ruhlar alemindeki tövbesine göre yargılayacaktır (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 138:32–34, 57–59).
Kutsal yazılar göksel, dünyasal ve uzaysal görkem krallıklarını öğretir. Bunların her biri Tanrı’nın sevgisinin, adaletinin ve merhametinin bir göstergesidir.
Mesih’e iman edenler, günahlarından tövbe edenler, sevindirici haberin kutsal törenlerini alanlar, antlaşmalarını yerine getirenler, Kutsal Ruh’u alanlar ve sonuna kadar dayananlar göksel krallıkta kurtarılacaklardır. Bu krallık aynı zamanda ölümlü hayatları boyunca sevindirici haberi alma fırsatına sahip olmayan ancak “bunu bütün kalbiyle kabul etmiş olacak olan” ve bunu ruhlar aleminde yapan insanları da içerecektir (Öğreti ve Antlaşmalar 137:8; ayrıca bkz. 7. ayet). Sorumluluk yaşına (sekiz yaş) gelmeden ölen çocuklar da göksel krallıkta kurtulacaklardır (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 137:10).
Onurlu bir yaşam süren, “bedendeyken İsa hakkında tanıklığı kabul [etmeyen] ama daha sonra bunu kabul [edenler],” dünyasal krallıkta bir yer alacaklar (Öğreti ve Antlaşmalar 76:74). Aynı şey, İsa hakkında tanıklıkta cesur olmayanlar için de geçerlidir. Bu krallık ayın görkemine benzetilir. (Bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 76:71-80.)
Bu hayatta günah işlemeye devam edip de tövbe etmeyenler ya da ruhlar aleminde İsa Mesih’in sevindirici haberini kabul etmeyenler, ödüllerini uzaksal krallıkta alacaklardır. Bu krallık yıldızların görkemine benzetilir. (Bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 76:81-86.)
Aşağıdaki özet, kısa bir zamanınız varsa birisine öğretebileceğiniz şeylerin bir örneğidir. Bu özeti kullanırken, öğretilecek bir veya daha fazla ilke seçin. Her ilkenin öğretisel temeli, dersin başlarında verilmiştir.
Öğretirken, sorular sorun ve dinleyin. İnsanların Tanrı’ya nasıl yaklaşacaklarını öğrenmelerine yardımcı olacak davetler sunun. Önemli davetlerden biri de kişinin sizinle tekrar görüşmesidir. Dersin uzunluğu, sorduğunuz sorulara ve nasıl dinlediğinize bağlı olacaktır.
İnsanlara 3-10 Dakikada Ne Öğretebilirsiniz?
Hepimiz Tanrı’nın ruh çocuklarıyız. Biz O’nun ailesinin üyeleriyiz. O, her birimizi tanıyor ve seviyor.
Tanrı, bu hayatta ve sonsuzlukta mutluluğumuz ve ilerlememiz için bir plan sağladı.
Tanrı’nın planına göre, fiziksel bedenlere sahip olmak, öğrenmek ve gelişmek için dünyaya gelmemiz gerekiyordu.
İsa Mesih, Tanrı’nın planının merkezidir. O, bizim ebedi hayata sahip olmamızı mümkün kılar.
Tanrı’nın yönetimi altında, İsa dünyayı yarattı.
Yeryüzündeki tecrübelerimizin amacı, Tanrı’nın huzuruna dönmeye hazırlanmamıza yardımcı olmaktır.
Her birimiz günah işleriz ve her birimiz öleceğiz. Tanrı bizi sevdiği için, Oğlu İsa Mesih’i bizi günahtan ve ölümden fidye ile kurtarmak için yeryüzüne gönderdi.
Hayatta adil olmayan her şey İsa Mesih’in Kefareti aracılığıyla düzeltilebilir.
Fiziksel bedenimiz öldüğünde, ruhumuz yaşamaya devam eder. Nihayetinde, hepimiz yeniden dirileceğiz. Bu, her bir kişinin ruhunun ve bedeninin yeniden birleşeceği ve her birimizin mükemmelleştirilmiş, diriltilmiş bir bedende sonsuza kadar yaşayacağı anlamına gelir.
Dirildiğimizde, İsa Mesih bizim yargıcımız olacaktır. Çok az istisna dışında, Tanrı’nın tüm çocukları bir görkem krallığında bir yere sahip olacaktır. Eğer sadık kalırsak, Tanrı’nın huzurunda yaşamak üzere geri dönebiliriz.