2011
Kutsal Tapınak—Dünya İçin Bir Deniz Feneri
Mayıs 2011


Kutsal Tapınak—Dünya İçin Bir Deniz Feneri

Kilise üyeliğine ait kutsamalarının en önemli ve en yücesi Tanrı’nın tapınaklarında aldığımız kutsamalardır.

Sevgili kardeşlerim, her birinize sevgi ve selamlarımı iletiyorum ve dua ediyorum ki bugün sizlere konuşurken Cennetteki Babamız düşüncelerimi yönlendirsin ve sözlerime ilham versin.

Kilise’nin refah programıyla ilgili Kızkardeş Allred, Gözetmen Burton ve diğer kardeşlerimizden bu sabah dinlediğimiz güzel konuşmalara yönelik bir iki yorum yapmama izin verin. Belirtildiği gibi, bu yıl çoğu insanın hayatını kutsamış olan bu ilham dolu programın 75’inci yıl dönümüdür. Bu büyük çabaya öncülük edenlerden—merhametli ve ileriyi gören kişilerden—bazılarını tanımam benim için büyük bir ayrıcalıktı.

Hem Gözetmen Burton hem de Kızkardeş Allred’in ve diğerlerinin de bahsettiği gibi, mahallenin gözetmenine mahallenin sınırları içerisinde yaşayanlarla ilgilenme sorumluluğu verilmiştir. Salt Lake şehrinde 84 dul kadının bulunduğu, 1080 üyesi olan bir mahallenin genç gözetmeni olarak başkanlık yaptığımda ben de böyle bir ayrıcalığına sahip oldum. Birçok kişinin yardıma ihtiyacı vardı. Kilise’nin bu refah programı ve Yardımlaşma Cemiyeti ile rahiplik kurullarının yaptığı yardımlar için hep minnettar kaldım.

İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin refah programının Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’dan esinlendiğini bildiriyorum.

Şimdi sevgili kardeşlerim, Kilise’nin başkanı olarak desteklenmemden bu yana tam üç yıl geçti. Bu üç yıl tabii ki birçok zorluklarla, ama aynı zamanda sayısız nimetlerle dolu yoğun yıllardı. En çok zevk aldığım ve bu kutsamaların en kutsalı, tapınakları adarken ve yeniden adarken bulduğum fırsatlardı; bugün sizlere tapınak konusunda konuşmak istiyorum.

1902’deki Ekim genel konferansı sırasında, Başkan Joseph F.Smith açılış konuşmasında, bir gün “dünyanın birçok yerinde, üyeler için uygun ve ihtiyaç duyulan yerlerde tapınaklar inşa edeceğiz” umudunu dile getirdi.1

Kilise’nin kuruluşunu takip eden ilk 150 yıl boyunca, 1830’dan 1980’e kadar, Kirtland, Ohio ve Nauvoo, Illinois’daki tapınaklar dahil olmak üzere yirmi bir tapınak inşa edildi. 1980’den sonraki otuz yılla bir karşılaştırın, bu zaman içinde yüz on beş tapınak inşa edildi ve adandı. Dünkü üç yeni tapınak anonsundan sonra, bunlar dışında yirmi altı tapınak ya inşaat halinde ya da inşaat öncesi bir durumdadır. Bu rakamlar artmaya devam edecektir.

Başkan Joseph F. Smith’in 1902’deki umduğu hedef gerçeğe dönüşüyor. Bizim arzumuz tapınakların üyelerimize mümkün olduğu kadar yakın bir yerde olmasıdır.

Şu an inşaat halinde olan tapınaklarımızdan bir tanesi Manaus, Brezilya’dadır. Yıllar önce Amazon’un tropikal ormanlarının merkezinde bulunan Manaus’tan çıkıp, o zamanlar en yakın mesafede olan—Manaus’tan yaklaşık 4000 kilometre uzaklıktaki—Sao Paulo, Brezilya tapınağına yolculuk eden yüz üyeden fazla bir grubun hikayesini okumuştum. Bu sadık Azizler, Amazon nehrinde ve bu nehrin kollarında tekneyle dört gün boyunca yolculuk ettiler. Suyun üzerinde bu yolculuğu tamamladıktan sonra, otobüslere binerek üç gün daha engebeli yollarda, çok az yiyecekle ve rahat uyuyacakları bir yer olmadan yolculuk ettiler. Yedi gün yedi geceden sonra, sonsuzluğa ait törenlerin yapıldığı Sao Paulo’daki tapınağa vardılar. Tabii ki geri dönüş yolculukları da aynı şekilde zordu. Ancak tapınak törenlerini ve kutsamalarını almışlardı ve cepleri boş olmasına rağmen, elde ettikleri nimetler için tapınak ruhu ve minnettarlıkla dolmuşlardı.2 Şimdi, yıllar sonra, Manaus’taki üyelerimiz Rio Negro nehrinin kıyılarında kendi tapınaklarının inşa edilmesini izlerken sevinçle doludurlar. Tapınaklar nerede inşa edilirse edilsin, sadık üyelerimize mutluluk getirirler.

Sadece Tanrı’nın tapınaklarında bulunan kutsamaları alabilmek için üyelerin yaptıkları fedakarlıkları anlatan hikayelerin yüreğime dokunmadığı bir an olmamıştır ve bu anlatılanlar bana tapınaklar için taze bir şükran duygusu verir.

Tihi ile Tararaina Mou Tham’ın ve onların 10 çocuğunun hikayesini anlatmama izin verin. Bütün aile 1960’lı yılların başında, misyonerler Tahiti’nin yaklaşık160 kilometre güneyinde bulunan adalarına geldiklerinde Kilise’ye katıldılar. Çok geçmeden, tapınakta mühürlenerek sonsuz bir aile olma kutsamalarını arzu etmeye başladılar.

O zamanlar, Mou Tham ailesine en yakın tapınak, güneybatı yönünde 4000 kilometreden daha fazla uzaklıkta, sadece pahalı bir uçak seyahatiyle ulaşılabilen Hamilton, Yeni Zelanda’daydı. Küçük bir çiftlikte sıkıntılar içinde yoksul bir hayat geçiren kalabalık Mou Tham ailesinin ne uçak parası ne de yaşadıkları Pasifik adada bir iş bulma imkanları vardı. Böylece Erkek Kardeş Mou Tham ve oğlu Gerard, 4800 kilometre batıda bulunan Yeni Kaledonya nikel madenlerinde çalışan diğer oğlunun yanına gitmek üzere güç bir karar aldılar. İşveren, işçilerine madene gelmeleri için yol parası veriyordu, ama geri dönmeleri için bir şey vermiyordu.

Bu üç Mou Tham adam, tropikal nikel madenlerinde ağır metalleri kazarak ve taşıyarak dört yıl çalıştılar. Erkek Kardeş Mou Tham, oğullarını Yeni Kaledonya’da bırakarak tek başına kısa bir ziyaret için yılda bir kere evine döndü.

Çok yorucu bu işte dört yıl çalıştıktan sonra, Kardeş Mou Tham ve oğulları, ailelerini Yeni Zelanda tapınağına götürebilmek için yeterli parayı biriktirmişlerdi. Kızlarından biri hariç herkes tapınağa gitti. Onlar birbirlerine bu hayatta ve sonsuza dek mühürlendiler; bu sözlerle ifade edilemeyecek mutlu bir tecrübe idi.

Erkek Kardeş Mou Tham, tapınağa onlarla gidemeyen kızının—evli kızının, kocasının ve çocuklarının—yol parasını ödeyebilmek için tapınaktan döner dönmez, tekrar Yeni Kaledonya’ya gidip iki yıl daha çalıştı.

Sonraki yıllarda Erkek ve Kızkardeş Mou Tham tapınakta hizmet etmeyi arzu ettiler. O zamana kadar Papeete Tahiti Tapınağı inşa edilmiş ve adanmıştı ki onlar burada iki misyon hizmetinde bulundular.3

Kardeşlerim, tapınaklar taş ve harçtan yapılmaz. Onlar inanç ve oruçla doludurlar. Zorluklarla ve tanıklıklarla inşa edilirler. Fedakarlık ve hizmet sayesinde kutsanırlar.

Bu devirde inşa edilen ilk tapınak Kirtland, Ohio’daki tapınaktı. O zaman Azizler yoksuldu, ama Rab buna rağmen bir tapınağın inşa edilmesini emretti, onlar da inşa ettiler. Yaşlı Heber C. Kimball bu tecrübe hakkında şöyle yazdı, “Bunu başarmak için yaşadığımız yoklukların, sıkıntıların ve acıların sahnelerini sadece Rab bilir.”4 Ardından, her şey titizlikle tamamlandıktan sonra, Azizler Ohio’dan ve sevgili tapınaklarından ayrılmaya zorlandılar. Sonuçta—geçici bir süre için—Illinois eyaletinde, Mississippi Nehri’nin kıyılarında, sığınacak bir yer buldular. Bu yerleştikleri bölgeye Nauvoo adını verdiler ve tekrar her şeylerini vermek üzere, tam bir inançla, Tanrı’ları için başka bir tapınak inşa ettiler. Zulümler baş gösterdi, Nauvoo Tapınağı daha yeni tamamlanmıştı ki tekrar yurtlarından kovuldular ve çölde sığınacak bir yer aradılar.

Bu mücadele ve fedakarlık, bugün bu Konferans Merkezi’nde bulunan bizlerin hemen güneyindeki caddede görkemlice duran Salt Lake Tapınağını dikmek için kırk yıl sürecek bir emekle tekrar başladı.

Tapınakların yapımı ve tapınaklara katılım her zaman bazı fedakarlıkların yapılması ile ilişkili olmuştur. Tanrı’nın tapınaklarında bulunan kutsamaları kendileri ve aileleri için elde etmek üzere çalışan ve mücadele verenlerin sayısı saymakla bitmez.

Neden birçok insan, tapınağın kutsamalarını almak için birçok şeyini feda etmeye isteklidir? Tapınaktan gelen sonsuz kutsamaları anlayan kişiler bilirler ki o kutsamaları almak için hiçbir fedakarlık çok fazla, hiçbir bedel çok ağır, hiçbir mücadele çok zor değildir. Gidilecek yol asla çok uzak değildir, aşılacak engeller asla çok büyük değildir ya da katlanılacak sıkıntılar asla çok ağır değildir. Bu kişiler tapınakta alınan kurtarıcı kutsal törenlerin sonsuz bir aile ilişkisi içinde bir gün Cennetteki Babamızın yanına dönmemize izin verdiğini ve yukardan gelen kutsamalar ve güç ile donatılmanın, her fedakarlığa ve her çabaya değdiğini anlarlar.

Bugün çoğumuz tapınağa gitmek için büyük zorluklar çekmek zorunda değiliz. Kilise’nin yüzde seksen beşi şu anda bir tapınağın 320 kilometre kapsamında yaşamaktadır ve büyük çoğunluğumuz için bu mesafe daha da azdır.

Eğer kendiniz için tapınağa gittiyseniz ve bir tapınağa nispeten yakın yaşıyorsanız, yapmanız gereken fedakarlık, meşgul hayatınızdan zaman ayırıp tapınağa devamlı gitmek olabilir. Perdenin arkasında bekleyenler için tapınaklarımızda yapılacak pek çok şey var. Onların işlerini yaptığımızda, onların kendileri için yapamayacakları işleri gerçekleştirdiğimizi bileceğiz. Başkan Joseph F. Smith, güçlü bir beyanda şöyle dedi: “Onlar adına sarf ettiğimiz çabalar sayesinde, esirlik zincirleri üzerlerinden düşecektir ve onları saran karanlık dağılacaktır ki ışık onların üzerinde parlayacaktır ve onlar ruhlar aleminde çocukları tarafından burada yapılmış işi duyabilecekler ve bu görevleri yaptığınız için sizlerle beraber sevineceklerdir.”5 Kardeşlerim, bu iş bizim yapmamız gereken iştir.

Kendi ailemde, en kutsal ve en çok değer verdiğimiz bazı tecrübeler vefat etmiş atalarımız adına mühürlenme törenleri yapmak için tapınakta bir araya geldiğimiz zamanlarda olmuştur.

Eğer tapınağa daha gitmediyseniz ya da daha önce gidip de şimdi tapınak tavsiye kartını almaya layık değilseniz, sizin için çalışıp tapınağa gitmeye layık olmaktan daha önemli bir hedef yoktur. Yapacağınız fedakarlık hayatınızı bir tapınak tavsiye kartı almak için gerekli koşullara uyumlu hale getirmektir, muhtemelen sizi yetersiz kılan uzun süreli alışkanlıklardan vazgeçmektir. Bu, ondalığı ödemek için gerekli inanca ve disipline sahip olmak olabilir. Ne olursa olsun, Tanrı’nın tapınağına girmeye hak kazanın. Tapınak tavsiye kartınız olsun ve bunu büyük bir servet olarak görün, çünkü öyledir.

Rab’bin evine girene ve orada sizi bekleyen bütün kutsamaları alana kadar, Kilise’nin sunduğu her şeyi almış sayılmazsınız. Kilise üyeliğine ait kutsamaların en önemli ve en yücesi Tanrı’nın tapınağında aldığımız kutsamalardır.

Şimdi 13–19 yaş arasındaki genç arkadaşlarım, tapınak her zaman sizin hedefiniz olsun. Tapınağın kapılarından içeri girmenize ve orada sahip olacağınız kutsal ve sonsuz kutsamalara engel olacak hiçbir şey yapmayın. Sabahın erken saatlerinde kalkıp, ölenler için vaftiz olmak isteğiyle okul başlamadan önce düzenli olarak şimdiden bu tür vaftizlere katılanları takdir ediyorum. Bir güne bundan daha iyi başlamanın başka bir yolunu düşünemiyorum.

Küçük çocukları olan siz anne babalar, Başkan Spencer W. Kimball’ın akıllı bir öğüdünü sizlerle paylaşmama izin verin. O şöyle dedi: “Ne kadar güzel olurdu ki … eğer anne ve babalar evlerindeki her yatak odasında bir tapınak resmi bulundurup çocukları da bebekliklerinden itibaren, her gün bu resme, tapınak onların yaşamlarının bir parçası olana kadar bakabilselerdi. Tapınağa gitmekle ilgili bu çok önemli kararı verme yaşına geldiklerinde, bu karar zaten çoktan verilmiş olacaktır.”6

Çocuklarımız İlköğretim’de şu şarkıyı söylerler:

Tapınağı görmeyi çok severim.

Bir gün içeri gireceğim.

Babamla antlaşma yapacağım;

İtaat edeceğime söz vereceğim.7

Sizden rica ediyorum ki çocuklarınıza tapınağın önemini öğretin.

İçinde yaşadığımız dünya sıkıntı dolu ve zor bir yer olabilir. Etrafımız çoğu zaman bizi olumsuzluklara çeken şeylerle çevrilidir. Siz ve ben Tanrı’nın kutsal evlerine gittiğimizde, orada yaptığımız antlaşmaları hatırladığımızda, her imtihana katlanıp her ayartmanın üstesinden gelebilme gücüne sahip olabileceğiz. Bu kutsal sığınakta huzur bulacağız; yenilenip kuvvetlendirileceğiz.

Şimdi, kardeşlerim, konuşmamı noktalamadan önce bir tapınaktan daha bahsetmek istiyorum. Yakın bir zaman içerisinde dünyanın her tarafında yeni tapınaklar inşa edilecek ki bir tapınak 2500 yıl önce kurulmuş bir şehirde yükselecektir. Şu an Roma, İtalya’da yapılan tapınaktan bahsediyorum.

Her tapınak, aynı işlevleri ve tıpa tıp aynı kutsamaları ve kutsal törenleri içeren Tanrı’nın bir evidir. Roma İtalya Tapınağı, benzersiz bir şekilde, dünyanın en tarihi mekanlarından biri olan havariler Petrus ve Pavlus’un Mesih’in sevindirici haberini öğrettikleri ve her birinin şehit edildiği bu şehirde inşa edilmektedir.

Geçtiğimiz Ekim ayında, Roma’nın kuzey doğu köşesindeki güzel bir kırsal alanda toplandığımızda, törenle temel atmaya hazırlanırken adama duasını etme fırsatım oldu. İtalyan Senatör Lucio Malan’ın ve Roma’nın yardımcı belediye başkanı Giuseppe Ciardi’nin kürek dolusu toprağı ilk dökenlerden biri olmaları gerektiğini hissettim. Her ikisi de şehirlerinde bir tapınak inşa edebilmemiz için çıkan izin kararının arkasındaydılar.

Bulutlu, ama ılık bir gündü ve yağmur tehlikesi olsa bile, bir iki damladan fazla yağmur düşmedi. Görkemli koro İtalyanca olarak, “Tanrı’nın Ruhu” ilahisinin güzel ezgilerini söylediğinde, herkes sanki cennetin ve yeryüzünün Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’ya olan olağanüstü bir övgü ve şükran ilahisi sayesinde bir araya geldiğini hissetti. Herkesin gözünden yaşlar geldi.

Yakın bir zamanda, bu Sonsuz Şehir’de yaşayan imanlılar Tanrı’nın kutsal evinde sonsuzluğa ait kutsal törenleri alacaklardır.

Roma’da şu an yapılan tapınak için ve her yerde bulunan bütün tapınaklarımız için Cennetteki Babama ebedi şükranlarımı sunuyorum. Her biri dünya için bir deniz feneri olarak durur, Tanrı’nın, Sonsuz Babamız’ın yaşadığına dair tanıklığımızın bir ifadesidir ki O bizi kutsamayı, her kuşaktaki oğullarını ve kızlarını kutsamayı gerçekten arzu eder. Her bir tapınak, öldükten sonraki hayatın bu dünyadaki hayatın olduğu kadar gerçek ve kesin oluşunun bir ifadesidir. Buna tanıklık ederim.

Sevgili kardeşlerim, dilerim ki tapınağa giderek yüreklerimizde ve evlerimizde tapınak ruhunun olması için gereken her fedakarlığı yaparız. Dilerim ki bizim için en büyük fedakarlığı yapmış Rabbimiz ve Kurtarıcımız, İsa Mesih’in izinden gideriz ki hepimiz Cennetteki Babamızın krallığında sonsuz hayata ve yücelmeye kavuşabilelim. Bu benim içten duamdır ve bu duayı Kurtarıcımız, Rab İsa Mesih’in adıyla ediyorum, amin.

Notlar

  1. Joseph F. Smith, Conference Report, Ekim 1902, 3.

  2. Bkz. Vilson Felipe Santiago ve Linda Ritchie Archibald, “From Amazon Basin to Temple,” Church News, Mart 13, 1993, 6.

  3. Bkz. C. Jay Larson, “Temple Moments: Impossible Desire,” Church News, Mart 16, 1996, 16.

  4. Heber C. Kimball, in Orson F. Whitney, Life of Heber C. Kimball (1945), 67.

  5. Teachings of Presidents of the Church: Joseph F. Smith (1998), 247.

  6. The Teachings of Spencer W. Kimball, ed. Edward L. Kimball (1982), 301.

  7. Janice Kapp Perry, “I Love to See the Temple,” Children’s Songbook, 95.